Kıbrıs’ta Sürdürülebilir Barış için Eğitim
Politika Belgesi ile ilgili görüşler
Ne olduğu?
Tarihsel Diyalog ve Araştırma Derneği (AHDR) tarafından hazırlanan Kıbrıs’ta Sürdürülebilir Barış için Eğitim Politika Belgesi, Kıbrıs ortamında sürdürülebilir barış için eğitimin nasıl oluşabileceğiyle ilgili ayrıntılı açıklamalar, sorun alanlarının önemi ve bir dizi politika seçeneğinin tartışılmasını sağlamaktadır. Bu açıdan oldukça değerli ve önemsenmesi gereken bir çalışmadır. Özellikle, sağlıklı düşünen bireyler yetiştirmeyi dert edinen hükümetler tarafından benimsenmelidir. Belgede sunulan zorluklar ve fırsatlar, değişim olanakları, AHDR’in konuyla ilgili vizyon ve ilkeleri, paydaşlar ve stratejik öncelikler ayrıntılı bir şekilde ele alınmış ve çalışılmıştır. Gelişim psikoloğu olarak, Sekiz maddeden oluşan ‘Öncelik 4: Eğitim politikası ve uygulamasına yeni ve demokratik bir yaklaşım’ üzerine görüşlerimi sunmanın uygun olacağı kanısındayım.
Kıbrıs için neden önemli?
Ne yazık ki Kıbrıs, kronikleşmiş, çelişkili politik uygulamalar, kimlik karmaşası ve gelecekle ilgili beklentisi kalmamış insanların yaşadığı bir adadır. Jeopolitik konumu nedeniyle yakın bir tarihte bu durumun olumlu yönde değiştirilmesi öngörülmemektedir. Bu ortamda yetişen nesiller için Kıbrıs’ı ‘sahiplenme’ (doğup büyüdüğü, yaşadığı ortama her açıda sahip çıkmak, olumsuz durumlarda ‘canının yanması’) oldukça zordur. Bu durum yılların birikimi olarak ortaya çıkmıştır. Bunu değiştirmek ancak sürece bağlı sosyo-politik ve kültürel bir değişim ile olasıdır. Araç eğitimdir.
Nasıl ulaşılabilinir?
Kreş ve anaokullardan başlamak üzere sürdürülebilir barış için eğitimin, eğitim programlarına dahil edilmesinin unutulmaması gerektiği düşünülmektedir. Özellikle duyarsız katı-duygusal özellikler taşıyan erken çocukluk dönemi çocukları için, kendi duygularını tanıma, başkalarının duygularına değer verme, empati becerisi kazandırma gibi eğitsel etkinliklerin sayı ve çeşitliliğinin artırılması gerekmektedir. Erken yaştan itibaren barışçıl düşüncenin tohumları atılmalı, bu özellikteki çocuklar damgalanmadan kazanılmalıdır. Ayrıca, Eğitim Bakanlıkları bünyesinde (oluşturulması gereken) Psiko-sosyal Destek Birimi aracılığıyla, eğitim psikologları tarafından kreş ve anaokullardan başlamak üzere, farklı gelişen, farklı kültürlerden gelen (etnik, dil, dil gibi), farklı kayıpları olan (çatışma/savaş, iklim felaketi gibi nedenlerden dolayı yer değişikliği yaşamak zorunda kaldığı için yakın kaybı, arkadaş ortamı kaybı, yurt kaybı gibi…) çocukların sınıf ortamına oryantasyon ve kaynaşmalarını sağlayacak eğitim programlarının tasarlanması gerekmektedir. Bu çalışma üç ayaklı olarak ilerlemelidir. Öncellikle öğretmenler, çok farklı kültürden gelen çocuklarla ders programını nasıl yeniden yapılandırması gerektiği anlatılmalı ve bakanlık tarafından gerekli eğitim desteği verilmelidir. Sınıftaki her öğrenciye ‘değerli olduğu’ ve kendisiyle aynı sınıfı paylaşan arkadaşları, kurumdaki tüm öğretmenler için aynı değerde olduğu deneyimlendirilmelidir. Son olarak bu çalışmalar tüm seviyedeki eğitim kurumlarında, okul psikologları tarafından etkin bir şekilde desteklenmelidir. Eğitim-öğretimin her düzeyinde çalışacak eğitmen/öğretmenlerin, yüksek öğrenim ve/veya pedagoji sertifikası programı içerisinde barış eğitimi (örn. Barış psikolojisi) ile ilgili modüllerin oluşturulmasının önemini ayrıca hatırlatmak isterim. Sürdürülebilir Barış için eğitim önce barış konusunda eğitilmiş eğitmen ve öğretmenlerle olasıdır. Barış kavramı, insanların barışçıl davranışları içselleştirmesi ile anlamlıdır.
Gelişim Psikoloğu Prof. Dr. Biran Mertan
‘Politika Belgesi: Kıbrıs’ta Sürdürülebilir Barış İçin Eğitim’i okumak için tıklayınız.